Düşen Düşene
DÜŞEN DÜŞENE
Bazısı attan düştü, bazısı eşekten
Bazısı da kapıdaki ufacık eşikten
Kimi de düşseydi keşke daha evvel beşikten
Birazı vekillikten düştü birazı da bakanlıktan
Bazısı daha vahim; tümden düştü insanlıktan
Kimi uçurdu fiyatları; pazarda kabaktan düştü
Kimi de ihtiyarladı; hepten elden ayaktan düştü
Bazıları ziyade üzdü; gözden ve gönülden düştü
Böylesinin yok artık tartıda ağırlığı; daradan düştü
Hayli zamandır nice haneye ateş düştü / kor düştü
Bunu gören çok kişi çekti perdeyi; oynadı içerde pişti
Nice çocuğun ve ailenin ağlamaktan gözleri şişti
Ve çok hayretler ettiler; bu nasıl / bu nasıl bir işti!
Kiminin gönlü bir ülküye düştü; kimininki bir güzele
Maalesef şimdi demir attı akıbetleri; yanık bir gazele
Evet aynen böyle düşen düşene; gönülden ve de gözden
Bu kadarı kâfi; israf-ı kelâm olmasın artık laftan/sözden
Sıtkı Nurdoğdu
19.08.2022