Bir Yoksul Çocuk ve Krallar/Şeyhler/Prensler
Bir Yoksul Çocuk ve Krallar/Şeyhler/Prensler
Fışkırırken yukarısından Allah vergisi bir ses
Akıyor aşağısından yoksulluk; sanki bir şelâle
Bu dramı anlatmaya yeter mi; ses veya nefes
Ama siz yiyin efendiler; hep birden soy-sülâle
Ey krallar, şeyhler, prensler! Sözüm size
Söyleyin; ne bu vaziyet, ne bu şerait
Hâlâ silkinip de gelmez misiniz kendinize
Böyle mi emrediyor inandığınız din/şeriat
Kiminiz sahabe kabirlerini dümdüz edip yıktı
Kiminiz Dubai’de türlü zevkin dibine indi
Kiminiz de Kâbe’nin tepesine kuleler dikti
Yoksul dindaşlarını görense köşe-bucak sindi
Bu çocuktan yükselen ses, Yüce Allah Kelamı
Üzerinden sızıp dökülense; acı, elem ve keder
Ülke petrol kaynar ama yok fakire, bir Hak selâmı
Ettiniz bütün İslamî değerleri; heder üzre heder
Yiyin efendiler yiyin; hem de hapır hupur yiyin
Olmadı, bu çocuğun lokmasını da elinden alın
O da yetmezse, bir de sülalenize tatlı söyleyin
Sonra da bi demlik o gül bedeninizi ateşe salın
Lafa/söze gelince hepinizin adı Müslüman
Efendiler dönün geri; bu sokak çıkmaz sokak
İcraatta ise durum vahim; çoğunuz SÜSLÜMAN
Bu şekilde asla, doğmaz güneş / atmaz şafak
5 Nisan 2023 / Sıtkı NURDOĞDU