Ortalığı Yıkan Küçük Bey
Ortalığı Yıkan Küçük Bey
Benim yaşım daha ne ki; hepi topu iki buçuk
Dudağımın kenarı da geceden ateş artığı bir uçuk
Annem-babam izinsiz aldı getirdi buraya
En azından gelseydiler ya bari; yazı ve turaya
Tamam berber amca anladım; makas ve tarak senin
Hoop bi dakka, müsaade et ama; bu saçlar da benim
Dükkanın her tarafı olmuş; saç ve kıl
Beni zorla traşa kalkışanlar da kıl oğlu kıl
Küçük bey sevmedi mekânı; etraf hep jilet ve makas
Mümkün değil bunları; oyuncaklarıyla etmek takas
Yakışıklımız yeni geldiğinde; kâkülleri idi gayet yerinde
Ama şimdi öyle mi ya; makina geziniyor çok derinde
Saçlar düşünce yere, afacan başladı ağlamaya
Ve tabii eş zamanlı göz pınarları da çağlamaya
Berber kâh döndürüyor avutmak için koltuğu; fıır
Ancak çocukta ne mümkün sükûnet; sürekli zıır
Çok şükür sonunda bitti/tükendi macera-yı tıraş
Minik için de, oyun için de göründü yol; ilk hedef kreş
Artık yüzde tatlı bir tebessüm; ne o len herkesi yorup yığdın
Ne yaptın öyle; bir saattir ne koltuğa ne de ele avuca sığdın !
08.11.2021 /// Sıtkı NURDOĞDU