Emek
EMEK
Ortaya koyarsan iyi bir emek
Afiyetle yersin güzel bir yemek
Eskiden beri denir; zahmettedir, rahmet
Çaba yoksa; ne yapsın Ahmet, Mehmet
Çalışanı Allah da, kulu da sever
Tembeli ise en başta hayat döver
Haylazlık yapmak, işten güçten kaçmak
Hiç iyi olmaz; bunun sonu el avuç açmak
Bir de emeğin hakkına varsa sürekli sömürü
İşçi ne yapsın, buna karşılık bir torba kömürü
Yıllar boyu çalıştın, çabaladın, didindin
Şimdi nasıl olduysa, birkaç aykırı şey dedin
Haydi kapı dışarı; emek de gitti, gayret de
Bu çileyi çeken herkes şokta ve hayrette
O kadar ucuz olmamalı emek ve dahi hayat
Hayatı beleşe getireninse, ekmeği olsun bayat
Bu çok hafif kaldı, bir de olsun ağzı, apacı
Şaşırdın mı, ne diyeyim ya; ne haber hacı
Hadis der: “İşçinin hakkı, alın teri kurumadan verilsin”
Biz de diyelim: Vermeyenin günahı ortalığa serilsin.
Emek, emek; çok saygın ve kıymetlidir emek
Denizde, olta ucunda da olsa, ona koşuyor semek.
Sıtkı Nurdoğdu
15.06.2022